DÜŞ'le ilk buluşma

DÜŞ'le ilk buluşma

6 Temmuz 2010 Salı

HAREKETLİ kitaplar


Bu sabah DÜŞEVİ'ne geldiğimde, kapıda beni bekleyen dünya güzeli bir genç kız vardı. Yan binanın görevlisinin söylediğine göre, 15-20 dakikadır beni bekliyormuş. Gözlerime inanamadım, sonunda hayalini kurduğumuz gibi müşterilerimiz kapıda kuyruk mu oluyordu? Eğer içerde satılan nadiren gerçekleşen bir konserin bileti değilse, bir kitapevinin kapısında bekleyen olur muydu? Olurmuş! Sonradan isminin Zeynep olduğunu öğrendiğim genç müşterim, kendisinden de güzel bir amaçla gelmişti ve de sabırla buranın açılmasını beklemişti. Çok da iyi tanımadığı, ama okumayı sevdirmeyi kendine amaç edindiği 9 yaşında ki bir erkek çocuk için ilgi çekici bir kitap arıyordu. Kitap almak istediği çocuğun muhtemelen ilk kitabı olacağını, ama çok akıllı olduğuna inandığı bu çocuğun bu sayede kitap sevebileceğini anlattı. Ne güzel bir amaç, bir çocuğa kitap sevdirmek... 

Hemen beraber ilgi çekici kitapları karıştırmaya başladık. Arayana kitap çok !! Benim 8 yaş üstü erkek çocuklar için en sevdiğim, en ilgi çekici bulduğum kitap, güneş takımızın üzerinde sergilediğimiz ve çok ilgi çeken, çoğu zaman da kitap olduğu algılanmayan "HAYALETLİ ŞATO" kitabı. Mandolin Yayınları'nın çıkarttığı bir şaheser!! Kitabın başında hayaletli şatoyla ilgili bir öykü bulunuyor, sonra ki sayfalarda ise konuyla ilgili karakterlerin kartondan minik maketleri. Bu maketler sayfalardan çıkartılabiliyor. Ve nihayet kitabı geriye doğru katladığınızda ortaya enfes bir şato maketi çıkıyor ve sayfalardan çıkarttığınız karakterlerle şatoda oyun oynayabiliyorsunuz (eminim çocuktan önce, "dur bakalım bu neymiş" deyip, yanında ki büyük oynamaya başlayacaktır!!) Saatler sonra (ki bu süre iyimser bir tahmin, tüm gün sürmesi de muhtemel) oyundan sıkılıp kitabı kapatmak istediğinizde, şato hemencecik sayfaların arasına gizleniveriyor. Çıkan karakterler de yine kitabın içinde ki zarfta saklanabiliyor. Edebi açıdan göz kamaştırıcı olmasa da kitaplarla ilişkisi yeni kurulmaya başlayan bir çocuk için kesinlikle çok eğlenceli ve kitaplara bakış açısını değiştirebilecek bir kitap. Aynı serinin başka kitapları da var; Korsan Gemisi ve Uzay Üssü. Her ikisi de birbirinden çarpıcı. Ben bile bu kitapların varlığıyla bu kadar heyecanlandığıma göre bir çocuğun neler hissedeceğini varın siz düşünün. Kaldı ki bu kitapların fanatikleri sadece çocuklar da değil. Geçen gün DÜŞEVİ'ne gelen 12-13 yaşlarında ki bir genç kız da Hayaletli Şato'ya bayıldı. Aynı serinin farklı bir yayınevinden çıkan perilerle ilgili kitapları olduğunu söyleyince de, perilerin ve prenseslerin ilgisini çekmediğini, ama bu şatoya bayıldığını söyledi. Yani bazı kitaplar yaş ve cinsiyet ayırt etmiyor, onu bir kere daha görmüş olduk.



Kendisiyle sessizce vedalaştıktan sonra Hayaletli Şato'yu paketleyip yeni sahibine yolladım. Ardından güneş takının üzerine ne koysam diye bakınmaya başladım. Hayaletli Şato o kadar heybetliydi ki, yerinin kolay kolay dolması mümkün olmayacakmış gibi görünüyordu. Derken, Rapunzel'le burayı düzenlerken bayıldığımız HERŞEYİN ÖYKÜSÜ isimli kitabını gördüm. Tudem yayınlarından çıkan kitap, büyük patlamadan bugüne kadar evrende ki oluşumları anlatıyordu. Hem ilustrasyonlar, hem de anlatımlar o kadar eğlenceliydi ki, biz bile gidip gelip kitabı karıştırmıştık. Kitap daha ilk sayfasında yer alan kırmızı alevleri 3 boyutlu olarak kitaptan dışarıya taşan "büyük patlama"yla başlıyor, ondan sonra canlıların izlediği evrim basamaklarını çok keyifli bir şekilde anlatıyordu. Bu sefer baştan sonra her detayı sindirerek, her parçayı hareket ettirerek yeniden okudum kitabı ve bir kere daha çocukların ilgisini çekerek birşeyi öğretmenin yolunun kesinlikle yaratıcıktan geçtiğini düşündüm. Kitap bana bile bir sürü şey öğretmişti, hem de okuduğum süre boyunca yüzümde ki kocaman gülümseme hiç geçmemişti. Evet, doğru kitap bu olmalıydı, Hayaletli Şato'nun yerine Herşeyin Öyküsünü koydum, çok da yakıştı. Tam fotoğrafını çekip sayfaya koyacaktım ki, makinanın pillerinin bitik olduğunu hatırladım. Neyse, borcum olsun, pil aldığımda ilk işim bu kitabın bir fotoğrafını koymak olacak. Unutmadan, yaş olarak bu kitap 4 yaşla 10 yaş arası her çocuğun ilgisini çekebilecek nitelikte. Aslında anlatımların basitliği ve çizimlerin güzelliği daha üst grupları da çekebilir (örneğin ben, 10+ grubu olarak !!)

Sevgiyle ve kitapla kalın,
DÜŞEVİ,


8/7/2010-- nihayet makinama pil takabildim ve sözümü tutuyorum, karşınızda HERŞEYİN ÖYKÜSÜ'nde ki büyük patlama!! Emin olun, gerçeği resminden çok daha etkileyici :)

2 yorum:

  1. canım senem. seni tanıdığım günden bu güne yüzündeki gülümsemen. ve düşlerinle hep kalıcı imzalar attığına inanıyorum. düşlerindeki çocuk hep okusun. hep bir adım önde ama çocuk olsun. seni seviyorum ve kutluyorum.
    melekkk adalet

    YanıtlaSil
  2. 30+ da olabilir bence; kısıtlamaya gerek yok :)

    YanıtlaSil