DÜŞ'le ilk buluşma

DÜŞ'le ilk buluşma

8 Temmuz 2010 Perşembe

GÖNÜLLÜ KÖLELİK


Bir dostum mail atmış, "bir hafta inzivaya gidiyorum" diye!! Kızını, kocasını, işini bırakıp, bir hafta boyunca börtü böcekten başka ses duymayacağı, bol bol temiz hava alıp, zamanını kendiyle eş düşünen arkadaşlarıyla konuşarak, yeri gelince sessizliği paylaşarak geçireceği bir hafta. Rüya gibi geldi bana duyunca. Sürekli eteğimi çekiştirip gittiğim her yere benimle gelmek isteyen kızım ve her daim işte olan eşime böyle birşey söylesem ne olur diye düşünmeden edemedim. Sonra en iyisinin haber vermeden gidip, gittiğim yerden de şişenin içine bir not koyup göndermek olduğuna karar verdim!! Sahi benim özgür, ele avuca sığmaz, deli dolu ruhum ne zaman böyle bir köleliğe gönül vermiş, herşeyi çocuğuna göre yapmaya başlamıştı? Tatile bile sırf kızım deniz özledi diye gitmeye karar vermiştim, ya benim deniz özlemim? Ne zamandır mavi sularla buluşup, kollarımda derman kalmayana, sahil minicik olup, bana açık denizdeymişim hissini verene kadar yüzmemiştim. Kızımla gideceğim bir tatilde de ardımdan "anneeee, beni de bekle" ya da "anneee geri gel bak nasıl dalıyorum" cümlelerini duymayı beklediğimden, çoktan açık mavilikle buluşmam, özlemini çeksem de geçmişte kaldığını kabul ettiğim eski sevgilim konumuna geçmişti... Sahi ben ne zaman tüm iplerimi bu yerinde duramayan, dünyanın en tatlı cadısı olmaya aday ilgi canavarına vermiştim? Bir yerlerde hata yapıyor olmalıydım. Özellikle kendi özüme dönmeye çalışıp da, dönüp dolaşıp geldiğim yer hep kızımın özü olduğuna göre, bir yerlerde kesin bir hata vardı. Evde ki kitapları karıştırmaya başladım yeniden. Nehir'in yaş dönemlerine göre başucu kitabım olan "çocuk gelişim" kitaplarını yeniden elden geçirdim. Çoğuyla ciddi bir ilişki kurmuşuz, onu farkettim; yanlarına alınan notlar, altı çizili sayfalar, okurken kendi kendine verilen "hakkaten böyle demeyeceğim bir daha" sözleri... Hepsi olmasa da şu anda bulunduğum noktada, çoğu zaman aşımına uğramış bulunuyordu. En sevdiğim yol göstericilerden birisi olan "ÇOCUĞUNUZLA İŞBİRLİĞİ YAPABİLME" kitabını aldım yeniden elime. HYB yayınlarından çıkan ve Elizabeth Pantley imzalı kitap, 3 çocuk annesi yazarın kendi deneyimlerinden yola çıkarak, çevresinde ki gözlemlerle zenginleştirilerek yazılmış bir yol gösterici. Kitabın başında "nasıl bir ebeveynsiniz?" başlıklı bir test var. Bundan 4 yıl kadar önce bu kitabı ilk elime aldığımda test sonucu fazla esnek, fazla konuşup, gereğinden çok açıklama yapan anne modeli çıkmıştı. Ben de kendimi haklı çıkartma içgüdüsüyle, Elizabeth Pantley'in fazla sert ve kuralcı birisi olduğunu düşünmüştüm. Geçen yıllar ve çoğu zaman tepeme çıkan kzım, bana yanıldığımı gösterdi. Kuralcı olmak karşısındakine sevgi vermemek demek değildi; kızımı çok severken de kural koyabilirdim. Üstelik bu durumda koyduğum kurallar benim yumuşak duruşum sayesinde bozulduğunda, içimden öfkeyle çıkan canavarla da muhatap olmak zorunda kalmayacaktı kızım. Testi elimden geldiğince dürüst davranmaya çalışarak yeniden cevapladım. Evet, hala 4 yıl öncesiyle aynı noktadaydım!! Geçen sürede okuduğum onlarca kitap, deneyimlerim de cabası. Bu sefer kendime yeni sözler vererek yeniden okumaya başladım kitabı (ne de olsa hiçbirşey için geç değildir ve hep öğrenecek birşeyler vardır) ve dün ilk denememizi yapıp, ilk meyvamı aldım. Kararlı olmak, hayır dediğiniz birşeyin arkasında durmak, illa ki asık surat ve kızgınlıkla yapılması gerekmiyor. Çok eğlenceli ama kendinden emin bir şekilde de yapılabilir. Çocuklar alt yazıları okumayı yetişkinlerden çok daha iyi bildiğinden, sizin kararlılığınızın da farkına vardığında bir süre sonra bununla savaşmaktan vazgeçip kabul edeceklerdir. Amaç tabii ki muma çevrilmiş, bir göz işaretiyle robot gibi yapması gerekeni yapacak çocuk yetiştirmek değil. Çocukların bireyselliklerine saygı duyarak, aileyle başlayan en küçük sosyal birim içinde yaşamanın yollarını öğretmek. Bunun için de basit kurallar koyup bunları uygulamak (bizim evdeki en temel kural yemeğin yenmemesi durumunda tatlının yenmemesidir ki, boğazına ve özellikle tatlıya düşkün olan kızımda fazlasıyla işe yarayan bir kuraldır) Bu kurallar aileye, çocuğa ve yaşanılan yere göre değişiklik gösterebilir tabii ki ve her ailenin farklı kuralının olduğunun öğretilmesi de çocuğunuzun ilerde yaşayacağı toplum içi farklılıkları kavramasını kolaylaştıracaktır. Örneğin bizim sitede oturan ve çok sık görüştüğümüz bir arkadaşımın Nehir'le yaşıt bir kızı vardı ve yemek yemekten hiç hoşlanmıyordu. O yüzden de annesi ne yese kardır diyip tabağında yediği tek bir çeşit sonrası için bile tatlıya onay veriyordu. Bu durum Nehir'e tuhaf geliyordu, çünkü o tatlısını yemek için önce sebzesini bitirmek zorundaydı. Sonra bunun onların ailesinde ki kural olduğunu, bizim ailemizin kuralının farklı olabileceğini anlattım. Sonraları bu o kadar işe yaradı ki, girdiğimiz her ortamda farklı uygulamalarla karşılaşan kızım kendince bizim uygulamalarımız gözetir, diğerlerini "onların kuralları" olarak görür oldu. Tabii bunu yaparken dikkat edilmesi gereken bir nokta, hep karşı tarafın esnek kurallarının olmaması. Sizin ailenizde serbest olan birşeyin de altını çizmekte fayda var. Mesela bizde Nehir'in doğumgünü pastasının çocuklar tarafından elle yenmesi serbesttir (hatta bu bir gelenek oldu) Çocukların hevesi geçtiğinde, kalan enkaz büyüklere pay edilir. Oysa doğumgünümüze gelen çoğu aile buna izin vermiyor. Bu da bizim ailenin bir kuralı :)

Çocuk yetiştirmek emek isteyen, son dönemin popüler olan ama bir o kadar da doğru olan deyimiyle "farkındalık" isteyen, en çok sabır ve sevgi isteyen bir yol. Bu yolda ne kadar çok destek alırsak, işimiz o kadar kolaylaşıp zevkli hale geliyor. Benim en büyük yardımcım herzaman kitaplar oldu. Belki size de benzer bir fayda sağlar ümidiyle...

Sevgiyle kalın,
DÜŞEVİ

2 yorum:

  1. Ben bu kitabı geçen sene okudum (Ekin 2,5 - 3 yaşındayken). Çok akılcı önerileri var. Yapılması uygulaması zor olmayan (bence).
    Yazınızı ve blogunuzu çok sevdim :)
    Sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. ben de çok sevmiştim, ama arada okumak ve hatırlamakta fayda var sanki :)
    sevmenize çok sevindim!
    sevgiler
    :)

    YanıtlaSil