DÜŞ'le ilk buluşma

DÜŞ'le ilk buluşma

26 Ocak 2011 Çarşamba

TEŞEKKÜR


Bu blogu ilk yazmaya başladığımda amacım, "DÜŞEVİ nereden çıktı, nereye geldi, içinde neler zamanla var oldu ve biz içindekiler hakkında neler düşünüyoruz" u biraz hissettirebilmekti, ama zamanla kitap tanıtımı ağır basmaya başladı. Belki de işin ruhunda kitap olduğundan, bulaşıcı bir hastalık gibi (ama iyi cins bir mikrop) içimize yayıldı ve bizi esir aldı. Ne güzel! Herkese bu mikroptan gani gani lazım bence :) Ama mikrop bizi içten içe fethetse de, burada geçen her boş zamanda elimizde kitapla yeni yazarlar, yayınevleri, öyküler tanımaya çalışsak da, bu blog çok öksüz kalmış ne zamandır. Takipçiler bunun farkında mıdır bilmiyorum, ama benim içimde bir minik "mikrop" sürekli, "hadi artık, madem başladın, yazmalısın" diye dürtüp duruyor!! O yüzden, aylar sonra sakin bir kış sabahı yeniden klavyede parmaklarım dolanırken, kendimi çok daha iyi hissediyorum :)

Bu sabah farkettim ki, burası açılalı 7 ay olmuş! Bu süre içinde DÜŞEVİ'miz çok daha canlandı, doldu, hareketlendi... Ürün çeşidimiz arttı, kitaplarımız raflarımıza sığmamaya başladı, ailemize yeni yeni ürünler katıldı. Her yeni gelenle biz de sevindik, içimiz içimize sığmadı. Özellikle de çocukların, çocuk seven büyüklerin bunları gördüğünde ki mutluluğunu düşününce. Şimdi ilk açıldığımız zamana göre çok daha kalabalık bir dükkanımız var ama biliyorum ki bir süre sonra daha da fazla ürün, daha fazla kitap, daha fazla yayınevi ailemize katılacak. Buraya gelip kitap soranların "ne yazık ki yok" cevabı karşısında ki hayal kırıklığı bizim için çok daha büyük bir hayalkırıklığı yaratıyor. Ya da birisi yeni bir yayından gözleri parlayarak bahsedince, "ah o yayını biz nasıl oldu da görmedik" diye içimiz gidiyor. Tabii ki herşeye yetişmek, herşeyden haberdar olmak mümkün değil. İşte o zaman burayı ayakta tutan, destek olan, bizi yalnız bırakmayanlar imdada yetişiyor. Birisi bir kitap getiriyor "bakın yeni çıkmış" diye, bir diğeri bilmediğimiz bir yayınevine kapı açıyor, bir başkası bizi tanıdıklarına duyuruyor sitesinden... Derken biz de sayenizde genişliyoruz, büyüyoruz, burada kalıcı olmak, tutunmak için fazladan kollarımız, bacaklarımız çıkıyor adeta, güçleniyoruz.

Aslında bu yazının amacı yine bir kitap tanıtmaktı, ama farkettim ki ben aslında ne zamandır içimde kalmış bir teşekkürü yazmak için oturmuşum ekranın başına. Kitap, bir sonraki yazıya. (Söz arayı bu kadar açmayacağım bu sefer!)

Bizi açıldığımız günden beri destekleyen, varolmamız, buraya kök salmamız, büyümemiz, eksiklerimizi tamamlamamız, duyulmamız için çabalayan, dostluğuyla içimizi ısıtan, sık ziyaretleriyle yalnızlığımızda bize dost olan, güler yüzüyle günümüze neşe katan tüm dostlar ve en önemlisi varlığımızın sebebi olan yüreği kocaman minik dostlarımız;

İYİ Kİ VARSINIZ !!

1 yorum:

  1. Blogunuzu güncellemenize sevindik yeni kitapları tanıtırsanız blogunuzdan çok yararlı olur eve giderken ugrar bakarız:)

    YanıtlaSil